En büyük, en önemli yatırımımız…
Çocuklar, gençler için özellikle eğitim ve fırsat eşitliği konularında hayata geçirilen projelere karınca kararınca da olsa destek olabilmenin huzuru ile doluyum. Evrensel öncelik taşıyan, yine vurguladığım konulardan birisi de UNESCO’nun da çaba sarf ettiği cinsiyet eşitliği. Bu konuları yıllardır yazıyor, konuşuyorum…
Yeri geldikçe bu köşede okurlarımızdan; konuyla ilgili katıldığım toplantılarda dinleyicilerimizden rica ediyorum, biliyorum ki bir şeyler yapmak isteyenler çoğunlukta, epey yapanlar var, ama yetmiyor… Diyorum ki:
Lütfen, bütün çocuklarımızı, gençlerimizi okutmak, eğitmek, çağdaş toplumun çağdaş insanları yapmak için çalışalım, çaba sarf edelim... Koyulan bir çakıl taşı bile olsa, sayısı milyonları bulduğunda sağlam betonların oluşması için harca katıldığından çok önem arz ediyor…
Ben, işime gücüme ara verip çocuklar, gençler ve eğitim için yapılacak her şeyin, nerede, ne zaman olursa olsun hep yanındayım… İçinde olacağım… Bunu, esas görevim olarak telakki ediyorum…
Çok uzun bir süredir de aslında erkekler için bir şeyler yapılması gerektiğini yazıyorum. Çünkü, istediğimiz kadar kadınları eğitelim, bilinçlendirelim eğer erkeklerin bakışaçılarını değiştiremezsek, yapılanların çok etkili olamayacağı düşüncesindeyim. Yaşadığımız örnekler de bu düşüncemi doğruluyor.
Bu nedenle ne yapıp edip önce anne-babaları, sonra öğretmenleri yönlendirmeli, onların erkek çocuklara örnek olmalarına, eğitmelerine bir ân önce başlamalıyız. Kadınları “erkek bakışaçısı”ndan kurtarmalıyız. Bu, uzun yıllar gerektirecek bir çaba. Ama erkek çocukların kadınlara saygılı bireyler olarak yetişmemeleri için - eğer gerekli eğitim sağlanırsa - hiçbir engel yok.
Onlar, böyle doğmuyorlar, sonradan oluyorlar. Toplumdan gördükleri, yaşadıkları bu sonuçları doğuruyor. Halbuki hep birlikte “Alileri, Velileri, Ahmetleri yetiştirelim” kampanyaları başlatılsa, bunlar kız çocuklarına yönelik halen süren desteklerle birlikte, hattâ daha yoğun bir biçimde yürütülse sonuçları çok olumlu gelişecektir, diye düşünüyorum.
Bu yönde yeterince çalışmalar, kamuoyu oluşturma gayretleri görmeyince de üzülüyorum. Dün, bir gazetenin ilâvesinde Gülben Ergen’in Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’la söyleşisinde “Erkek eğitilmezse şiddet bitmez” başlığını görünce, doğrusu sevindim. Popülerliğin, belki bu konuda olumlu bir yararı olur, yıllardır yazdıklarım daha yoğun bir biçimde hayata geçer…
Söze böyle başladım, çünkü, hep vurguladığım gibi, geleceğimiz olan çocuklara, gençlere her destek çok önemli. Geçtiğimiz günlerde bir kültürel destek de LC Waikiki’den geldi. O da gençler için bir tuğla koydu kültür, sanat duvarına…
LC Waikiki, İstanbul Modern ile gerçekleştirdiği işbirliği kapsamında her salı gençlere sanat dolu bir gün hediye ediyor. Bu proje nedeniyle salı günleri, İstanbul Modern’de “Genç Salı” diye adlandırılmaya başlandı.
“Genç Salı” ile müze, o gün kapılarını gençlere ücretsiz olarak açıyor. LC Waikiki, İstanbul Modern ile yaptığı işbirliği kapsamında her Salı 16.00-20.00 saatleri arasında 18-25 yaş arası tüm gençlere özel atölyeler, film gösterimleri, sergiler ve daha birçok sürpriz etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan LC Waikiki Kurumsal İletişim ve Reklam Müdürü Sayın Sevda Malkoç, “Ülkemizin çağdaş sanat alanındaki yaratıcılığını, ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtan İstanbul Modern Sanat Müzesi ile bu platformda buluşmaktan son derece mutluyuz. ‘Sanatla Yaşamak Herkesin Hakkı’ söylemimizden hareketle çıktığımız bu yolculukta bizler için son derece değerli olan gençlere sanatla ulaşıyor olmanın gurur ve heyecanı içerisindeyiz. ‘Genç Salı’ çerçevesinde salı günleri gerçekleşen bir dizi etkinlikte buluşmak üzere tüm genç sanatseverleri bekliyoruz” diyor.
En büyük yatırımımız çocuklar ve gençler için yeni destek haberlerini dört gözle bekliyorum…