İyi yönetici satranç oynar
İyi yönetici her taşın özelliğini, birbirleriyle ilişkisini bilir, hamlelerini ona göre hesaplar.
Bir zamanlar bir akrep ve kurbağa yaşarmış. Bir gün akrep gölün karşı tarafına geçmeye karar vermiş, yüzemediğinden kurbağadan yardım istemiş.
'Lütfen Bay Kurbağa beni sırtınızda karşı kıyıya taşır mısınız? Mutlaka gölü geçmem lazım’ demiş.
Kurbağa ise, akrebin doğasını bildiği için tereddüt etmiş: ‘Seni reddetmeliyim. Kesin gölü geçmeye çalışırken beni sokarsın' demiş.
Akrep de 'Neden böyle birşey yapayım ki, o zaman sen ölürsün, ben de boğulurum' demiş.
Kurbağa akrebin ne kadar öldürücü olduğunu bile bile, verdiği cevabı mantıklı bulmuş ve akrebin ona zarar vermeyeceğine ikna olmuş. İçinden 'Neden kendini tehlikeye atsın ki eminim bu sefer kuyruğuna hakim olacaktır' demiş.
Kurbağa akrebi karşıya geçirmeyi kabul etmiş. Kurbağa akrebin üstüne çıkmış, karşıya geçmek üzere göle açılmışlar.
Gölün ortasına geldiklerinde, akrep kuyruğunu aniden çekmiş ve kurbağayı sokmuş.
Ölümcül bir yara alan kurbağa, 'neden' diye inlemiş… şimdi ikimiz de öleceğiz. Neden böyşe birşey yaptın?
Akrep 'Biliyorum' demiş, 'ama ben bir akrebim, seni sokmalıydım, bu benim doğam, engel olamadım' diye cevap vermiş.
Çoğumuz kurbağa gibi düşünürüz. İnsanlar değişebilir, onlara şans tanımak lazım diye içimizden geçiririz. 'İsteyen herkes istediği herşey olabilir eğer gerçekten ister ve istediklerine ulaşmak için çok çalışırlarsa…' Bir yönetici olarak yapmanız gereken de bu istekleri yönlendirmektir. Çalışanların kendileri için hedeflediklerini belli kurallar çerçevesinde yönetmek sizin işinizdir. Belli yetkinlikler öğretmek, eksik yönlerini geliştirmek için gerekli eğitim, koçluk ve grup çalışmalarıyla personelinize destek verir, yol gösterirsiniz. Kişilerin doğalarının geliştirilebileceğine inanırsınız.
İyi yöneticiler insanların değişebileceği ile ilgili genel kanıyı toptan reddederler. Kurbağanın unuttuğunu hatırlarlar: herkes akrep gibi kendi doğasına uygun davranışlar sergiler. İyi yöneticiler her çalışanın farklı motive olduğunu, her insanın kendine özgü bir düşünce şekli olduğunu ve de herkesin iletişim kurma tarzının birbirinden farklı olduğunu bilirler.
Her bireyin birbirinden farklı güçlü ve zayıf yönleri vardır. Örneğin, ‘muhasebeciler içine kapanıktır’ veya ‘satış temsilcileri hırslıdır’ gibi genellemeler çoğu zaman yanıltıcıdır. İyi yöneticiler bu tür genellemelerin düşüncelerini etkilemesine izin vermezler. Bir insan hangi meslekten olursa olsun kendine has özelliklere sahiptir. Satış temsilcilerine baktığınız zaman farklılıklarının benzer yönlerinden fazla olduğunu görürsünüz. Nelerden motive oldukları, müşterilerini satın almaya ikna etme tarzları hep birbirinden farklıdır.
İyi yöneticiler akrep örneğinde olduğu gibi, insanın değişmesinin ancak belli ölçülerde olabileceğine inanırlar. Ancak, bu farklılardan da şikayet etmezler. Bilakis, bu farklılıkların içinde kişinin güçlü yönlerine odaklanmak gerektiğine inanırlar. Böylece, karakterlerine zıt düşmeden, onları diğerlerinden farklılaştıran özellikleri daha da belirgin hale getirirler, gerçek potansiyellerini ortaya çıkarırlar. Çalışanların farklılıkları yöneticinin hazinesidir.
İyi Yönetici Kimdir?
Gallup Management Journal’ın iyi yöneticiler üzerine yazdığı makalede, iyi bir yöneticiyi tanımlayan dört temel faaliyet alanı ortaya çıkmakta:
1. Seçme:
Birçok yönetici çalışanları deneyim, eğitim ve yetkinliklerine göre seçer. Ancak, iyi yöneticiler takımını ‘yetenekli’ kişilerden oluşturur. Yetenek, tekrar eden ve performansa dönüştürülen düşünce, duygu ve davranış paternleridir. Yetenek, zor rastlanan bir özellik olmayabilir ancak çoğu zaman kişiler doğal yeteneklerini kullanabilecekleri görevlerde bulunmamaktadır. İyi bir yöneticinin en önemli görevi, kişiyi doğasına en uygun pozisyonda konumlandırmak ve doğal yeteneğini geliştirerek kullanmasını sağlamaktır. Böylece, hem kişinin motivasyonu artar, hem de takımın başarısı.
Çağrı merkezlerinde çalışan müşteri temsilcilerini düşünün. Gelen birçok şikayeti dinliyorlar, çözüm getiriyorlar. Telefonla hiç tanımadıkları bir insana ulaşıp, problemlerini çözüyorlar. Başarılı müşteri temsilcilerinin müşterilerle içgüdüsel bir şekilde etkin bir iletişim kurduğunu görürsünüz. Çağrı merkezinde 100 kişi çalışıyorsa belki sadece 5 kişinin böyle bir yeteneği vardır.
İyi yöneticiler, yetkinlikleri işe uyan kişiyi seçmek yerine, yetenekleriyle o işin yapılışını yeniden tasarlayacak kişileri seçerler.
2. Beklenti belirleme:
Kabul gören genel kanı; bir işi tamamlamak için çalışanların uyması gereken adımların yöneticiler tarafından belirlenmesi yönündedir. İyi yöneticiler ise, elde etmek istediği sonuçları belirlerler ve her çalışanın bu sonuçlara kendi yeteneklerini kullanarak ve kendi adımlarını belirleyerek gelmesini isterler. Sonuçlara ulaşılabilmesi için yön tayin ederler, ancak detayları çalışanların inisiyatifine bırakırlar.
3. Motivasyon:
Son dönemde yaygınlaşmış olan görüş ‘Herkes istediği sürece herşey olabilir veya herşey yapabilir.’ Tabii bunun için kişinin zayıf yönlerini bulması ve geliştirmesi gerekir. Bu durum performans değerlendirmelerine ve geliştirme çabalarına yol açmıştır. Çalışan da yöneticisi de negatiflere odaklanır. Amaç, kişinin eksiklerinin giderilmesidir. İyi yönetici ise, negatiflere yoğunlaşmaya itiraz eder. Bu negatiflerin pozitif haline gelmesi için, kişi olmadığı birine dönüştürülmeye zorlanır.
Leo Buscaglia’nın meşhur sözü gelir akıllara: Kişi dünyanın en iyi eriği iken birisinin erikleri sevmediğini anlarsa, o kişinin muz olma seçeneği bulunmaktadır. Ancak, muz olmayı seçerse ikinci dereceden muz olacaktır. Oysa o her zaman en iyi eriktir. Neden?
Öyleyse, güçlü yönlere odaklanıp onları geliştirmek amaç olmalıdır. İyi yöneticiler de aynen böyle yapar. Kişiye özel yeteneklere odaklanır, bunların daha da geliştirilmesine destek verir. Amaç, zaten bir konuda yeteneği olan kişiyi o konunun en iyileri arasına taşımaktır.
4. Gelişim:
Geleneksel yöneticiler kişiyi değerlendirirler ve performansını geliştirmeye çalışırlar; iyi yöneticiler ise, performansı değerlendirir ve kişiyi geliştirirler. Herkesin farklı olduğunu ve buna göre herkese farklı davranılması gerektiğini görürler.
Birçok şirkette terfi doğal bir ilerleme süreci olarak görülür. Oysa, bazen bir pozisyonda başarı terfi edilen pozisyonda başarı anlamına gelmez.
Yöneticinin çalışanını bir üst pozisyona hazırlarken, pozisyonun kişiye ne kadar uygun olduğunu iyi tartması gerekir. Personelin bu yeni görevdeki başarısı karakteri ve yetenekleriyle yakından ilişkilidir. Örneğin, çok iyi performans gösteren bir satış temsilcisini satış yöneticiliği pozisyonuna terfi ettiniz. Kişinin satıştaki başarısını değerlendirerek, onun satış temsilcilerini yönetmede aynı başarıyı göstereceğini bilemezsiniz. Bu nedenle, iyi yöneticiler kişinin yeteneklerine öncelik verir. Terfi edeceği pozisyonun onun doğasına uyan, yeteneğini daha da geliştirecek, yeni başarılar kazanacağı bir rol olmasına özen gösterir.
Dama mı? Satranç mı?
İyi yöneticiyi diğerlerinden ayırt eden en önemli özellik takımındaki bireylere yaklaşımında gizlidir. İyi yönetici, her bireyin ‘tek’ olduğunu bilir. Daha da önemlisi bu’tekliği’ değere çevirmeyi bilir. İyi yöneticiyle ortalama yönetici arasındaki en büyük fark oynadıkları oyunlardır:
Ortalama yönetici dama oynar. Tüm taşlar birbirinin eşidir, aynı yönde, aynı hızla hareket ederler. Oysa, iyi yöneticiler satranç oynar. Her taşı farklı yönlerde ve hızlarda hareket ettirir. Her taşın nasıl hareket ettiğini bilmezse oyunu oynayamaz. Her taşın potansiyel hamlelerini önceden düşünmezse oyunu kazanamayacağını bilir.
İyi yönetici her taşın özelliğini, birbirleriyle ilişkisini bilir, hamlelerini ona göre hesaplar, takımının farklılıklarıyla bir bütün olup kazanmasını sağlar. Aynı iş hayatında kişilerin, farklı yeteneklerini bireyin ve takımın performansına dönüştürdükleri gibi.