Enerjide ibre kömüre döndü
Petrol ve doğalgazda dışa bağımlı olan Türkiye, enerji faturasını düşürmek için ibreyi kömüre çevirdi. Elektrik ihtiyacının yüzde 29’u kömürden karşılanırken, bu rakamın yüzde 42’ye çıkarılması planlanıyor.
MELTEM GÜNDÜZ / ANKARA
Son dönemlerde maden kazaları ile gündeme gelen kömür, Türkiye’nin en önemli enerji kaynağı olarak gösteriliyor. Enerji yönetimi elektrik üretiminde kömürün payını artırmak istiyor. 2015-2019 Stratejik Planı’na göre, rödovans sistemi devam edecek. Yani çalıştırılması ekonomik görünmeyen ve yatırım yapılması düşünülmeyen sahalardaki rezervler özel sektöre belli bir ücret karşılığında kiralanacak. Hedef, kömürle 2019’da 60 milyar kilovatsaat elektrik üretmek. Strateji Belgesi’nde bu amaca ulaşmak için açılacak büyük sahalara ilişkin bilgilere de yer verildi. Buna göre Afyonkarahisar-Dinar ve Eskişehir-Alpu’daki rezervlerin bulunduğu sahalar gerekli etütlerin tamamlanmasının ardından 2019’da yatırımcılara açılabilecek. Aynı şekilde Karapınar-Ayrancı ve Tekirdağ-Çerkezköy ile İstanbul- Çatalca’daki kömür sahalarının da 2019 yılı sonuna kadar yatırımcılara açılması hedefleniyor.
Enterkonneksiyon kapasitesi 2 katına çıkarılacak
Stratejik plan kapsamında tüm madencilik işlemlerinin e-Devlet projesi kapsamında elektronik ortamda yürütülmesi sağlanacak. Bu konu, yerli kömür kaynaklarının değerlendirilmesi hedefine ulaşılması açısından da önem taşıyor. Uluslararası enterkonneksiyon kapasitesinin 2019 sonuna kadar 2 katına çıkarılması planlanıyor. Türkiye’nin halen Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, İran, Irak ve Suriye ile elektrik bağlantısı var. En çok ticaret Avrupa komşularıyla yapılıyor ancak, kullanılan kapasite düşük, ticaret imkanları sınırlı.
Yerli enerji üretim faaliyetleri artırılacak
Doğalgazın ithal edilen bir kaynak olması nedeniyle dış ticaret açığındaki payının yüksek olmasının yanı sıra tedarik riskinin de bulunmasından dolayı, doğalgazın elektrik enerjisi üretimindeki payının dönem sonuna kadar yüzde 38 seviyelerine indirilmesi hedefleniyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının birincil enerji ve elektrik enerjisi arzı içindeki payının arttırılması sağlanacak. Yurtiçi ve yurtdışı ham petrol üretiminin tüketimi karşılama oranının yüzde 13.6’ya çıkarılması planlanıyor. Ayrıca 2019 yılı sonuna kadar yerli petrol, doğalgaz arama ve üretim faaliyetlerinin arttırılması öngörülüyor. Elektrik ihtiyacının yüzde 29'u kömürden kaşılanırken, bu rakamın yüzde 42'ye çıkarılması planlanıyor.
12 bin 395 megavat gücünde 26 kömür santrali bulunuyor
Türkiye’de kömüre dayalı 26 santral bulunuyor ve bu santrallerin toplam kurulu gücü 12 bin 395 megavat. 2 yıl önce Konya Şeker’e devri gerçekleşen Kangal Termik Santralı, bu gücün yüzde 3.7’sini oluşturuyor. Kangal Termik Santrali’nde yılda yaklaşık 5.5-6 milyon ton linyit kullanılacağı düşünüldüğünde Türkiye linyit üretiminin yaklaşık yüzde 8’ini gerçekleştirileceği öngörülüyor. 600 megavat gücündeki Seyitömer Termik Santrali’nin ihalesini 2 milyar 248 milyon dolarla Çelikler İnşaat kazanmıştı. 2012 yılında EÜAŞ üretiminin yüzde 3,6’sını, toplam Türkiye üretiminin ise yüzde 1.4’ünü tek başına karşılayan santralın 170 milyon ton kömür rezervi bulunuyor.
Kaynak çeşitlendirilemiyor
Türkiye’nin enerjide en büyük sorununun kaynaklarını çeşitlendirememesi olarak gösteriliyor. Bu sorun hem ısınma ve yakıtta Türkiye’nin birincil kaynağı olan doğalgazın satın alındığı ülkelerin çeşitlendirilmesinde kendini gösteriyor, hem de ülke içinde alternatif enerji kaynaklarının geliştirilememesinde. Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan Strateji Belgesi’nde Türkiye’nin enerji tüketimine ilişkin bu sorun net olarak ortaya kondu. 2015-2019 Stratejik Planı’na göre Türkiye, enerji ihtiyacının yüzde 43.8’ini doğalgazdan karşılıyor. Kömür ise toplam tüketimin yüzde 25.7’sini karşılayabiliyor. Kalan ihtiyaç ise hidroelektrik santrallerin yanı sıra maliyetleri diğer kaynaklara göre çok daha yüksek olan yenilenebilir enerji kaynakları ve fuel oil ile karşılanıyor.
Dünyada kömürün hakimiyeti 15 yıl sonra bitecek!
Türkiye’de elektrik üretiminde kömürün payı artıyor ancak dünyada tersi bir trend izleniyor. Ülkelerin iklim değişimi anlaşmasında imza koydukları şartlara uymaları halinde, rüzgar, güneş ve diğer tür yenilenebilir enerji kaynaklarının önümüzdeki 15 yıllık sürede, şu ün elektrik üretiminin bir numaralı kaynağı olan kömürün yerini alarak dünyanın en büyük elektrik kaynağı haline gelmesi bekleniyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın yaptığı hesaplamalara göre, bugün dünyada elekrtik üretiminde kullanımı beşte bir düzeyinde olan yenilenebilir enerji kaynakları 2030 yılına kadar üçte bir seviyesine ulaşabilir. Bu da toplam içinde kömür, doğalgaz ve nükleer tesisleri geride bırakacak bir seviyeyi ifade ediyor.