Enerji devi Rusya AB’ye enerji ambargosu uygularsa
Dr. Serdar İSKENDER
Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlikte, Ukrayna tarafında yer alan Avrupa Birliği ülkeleri Rusya’ya ambargo uygulama kararı aldı. Enerji devi Rusya, “enerji kaynaklarının efendisi” olarak, AB’nin restini gördü. Buna karşılık, Rusya’nın AB’ye uygulayacağı enerji ambargosunun AB’yi nasıl etkileyeceği üzerine tahminler yapılmaya başlandı.
Rusya’nın yakın geçmişte, kış aylarında Ukrayna ve Belarus’la yaşamış olduğu krizlerde, doğalgaz vanasını kapatması, AB ülkeleri ve Türkiye’de büyük sıkıntılar yaşanmasına neden olmuştu. AB ülkeleri, krizi aşabilmek için daha pahalı olmasına rağmen, gemilerle Cezayir, Nijerya ve Katar’dan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) almak zorunda kalmıştı. AB ülkelerinde, doğalgaz konutların ısıtılmasının yanında elektrik üretiminde de kullanılmaktadır. Herhangi bir sebeple, Rusya’nın AB ülkelerine olan doğal gaz akışını durdurması ya da düşürmesi, AB’de sanayinin durmasını da beraberinde getirecektir. Rusya’nın, daha önceki yıllarda olduğu gibi doğalgaz fiyatlarını artırmak istemesi ya da AB’ye doğalgaz taşıyan boru hatlarının transit olarak geçtiği ülkelerin doğalgaz faturalarının tahsilatlarında problem yaşaması durumunda, soğuk kış günlerinde doğalgaz vanasını kapatması, süpriz olmayacaktır. Rusya tarafından daha önce üç kez sahnelenmiş olan bu oyunun dördüncü kez sahnelenebilmesi için sahne AB ülkeleri tarafından hazırlanmaktadır.
Rusya, dünyada kesinleşmiş doğal gaz rezervleri açısından birinci, dünya petrol üretiminde ise Suudi Arabistan’ın ardından ikinci sıradaki konumunu sürdürüyor. Rusya, coğrafi konumu itibariyle, enerji kaynakları açısından zenginliği ve zengin enerji kaynaklarına olan yakınlığı ile dikkat çekiyor. Diğer taraftan, enerji kaynakları sınırlı, yoğun enerji ihtiyacı olan, Avrupa ve Uzakdoğu ülkeleri arasında köprü olması, Rusya’nın enerjide devleşmesini ve dünya siyasetine yön vermesini sağlıyor.
Rusya, Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği (OPEC) üyesi olmamasına rağmen, dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi durumunda. Ulusal petrol kaynakları kısıtlı olmasına rağmen, Azeri, Kazak ve Türkmen petrollerinin de sahibi konumundaki Rusya, bu kaynakları da kullanarak, petrol piyasalarının önemli oyuncularından birisi olmayı başarmıştır.
Dünyadaki doğalgaz rezervleri açısından birinci sırada bulunan Rusya, 3 trilyon metreküplük rezervleriyle ikinci sırada bulunan Türkmenistan’ı da yanına alarak, tüm Avrupa ve Türkiye’yi doğal gaz tedarikinde tahakkümü altına almış durumdadır. Moldova, Sırbistan, Karadağ, Estonya, Bulgaristan, Finlandiya kullandığı gazın tamamını, Letonya, Litvanya yüzde 95’ini, Yunanistan, Slovakya, Macaristan yüzde 80’ini, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Polonya, Romanya yüzde 70’ini, Türkiye yüzde 60’ını, Belarus, Ukrayna yüzde 50’sini, Almanya yüzde 40’ını, Fransa yüzde 35’ini, İtalya ise yüzde 30’unu Rusya’dan alıyor.
Rusya, yapılmış ve yapılacak olan boru hatlarıyla, batıda Avrupa üzerinden Adriyatik’e, doğuda Çin’den Japonya’ya, güneyde Türkiye’den İsrail’e kadar çok geniş bir coğrafyada enerji ağı oluşturuyor. Rusya’nın Avrasya’dan başlayan enerji kaynaklarının efendisi olma politikası, tüm dünyayı etkisi altına alarak, eski gücüne kavuşmasını sağlayacak en önemli politika olacaktır. Bu şartlar altında, AB ülkelerinin, Rusya’ya uzun süreli ambargo uygulama şansı da bulunmuyor.