Canikli: Yeni enstrüman 'banka senedi'
Başbakan Yardımcısı Canikli, finans piyasasında yeni bir enstrüman üzerinde çalıştıklarını ve sona geldiklerini belirterek, bunun isminin "banka senedi" olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, 'gayrimenkul sertifikası'ndan sonra piyasaya sunulacak yeni enstrümanı duyurdu. Canikli, 'banka senedi' isimli yeni enstrüman ile bankaların aktiflerini herhangi bir formatta menkulleştirerek piyasaya arz edebileceğini dile getirdi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Nisan ayı Olağan Toplantısı, "Anayasa Değişikliklerinden Sonra Türkiye'nin Yeni Vizyonunun Ekonomimiz ve Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemi ile İSOV Mesleki Eğitim Kompleksi'nde gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Canikli, referandumdan sonra ana konu olarak ekonomiye odaklandıklarını kaydederek, geçen hafta Üretim Reform Paketi ile ilgili çalışmalara başladıklarını, paketin teknik çalışmalarını dün tamamladıklarını söyledi.
Şimdi siyasi iradenin talimatını alacaklarını ve paketi TBMM'ye sevk edeceklerinin dile getiren Canikli, orada etkili bir enerji desteğinden ara eleman ihtiyacını karşılayacak bütün mekanizmaları oluşturduklarını anlattı.
Canikli, paketin sanayiciye minimum maliyetle ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlendiğini ifade ederek, daha yoğun bir şekilde ekonomiye odaklanma fırsatları olduğunu yineledi.
Son 15 yılda Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelerden bahseden Canikli, bundan sonra “eşik atlama” anlamına gelecek kademenin şu andaki geleneksel üretim yöntemi ile gerçekleşemeyeceğini bildirdi.
Bakan Canikli, başka şeyler yapılması gerektiğini, teknoloji içeren uzun vadeli, katma değeri yüksek üretim alanlarına ve ürünlere hızlı bir şekilde geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Şu anda uygulamada olan teşvik modelinden bahseden Canikli, Türkiye'yi çağ atlatacak girişimler için bütün ayrıntılı destek unsurlarının mevcut teşvik sisteminde yer aldığını söyledi.
Canikli, destek ve teşvik anlamında neye ihtiyaç duyuluyorsa verdiklerini, hiçbir şekilde "amalı" cümle kurmadıklarını bildirdi.
"Yabancı yatırımın gelmesi için çalışmaları sürdürüyoruz"
Başbakan Yardımcısı Canikli, ihracatın artırılmasına yönelik alınan tedbirlerden bahsederek, cari açığı kırılganlık faktörü olmaktan çıkaracaklarını aktardı.
Uluslararası rekabet şartlarında Türkiye'de üretilmesi mümkün olan ürünlerin dışardan alınmasının anlamı olmadığını dile getiren Canikli, bu çerçevede ithalat rakamlarının daha makul seviyeye gelmesi için sanayi üretim planlarının gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Canikli, yabancı yatırımın Türkiye'ye gelmesi için çalışmaları sürdürdüklerini kaydederek, bu anlamda reform sayılabilecek bazı düzenlemelerin yapıldığını ancak yeterince anlatılmadığını söyledi.
"Varlık Fonu kesinlikle özelleştirme projesi değil"
Canikli, finansman meselesi ve kalkınma bankacılığı ile ilgili konunun son derece önemli olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında uzun vadeli finansman, makul fiyatta finansman ve kalkınma bankacılığı bu noktada önemli. Dünya bunu 80-100 yıl önce çok başarılı bir şekilde hayata geçirdi ve kalkınmada bunları etkin bir araç olarak kullandı. Bu, bütün gelişmiş ülkeler için geçerli. Biz bunu maalesef istenen etkinlikte hayata geçiremedik. Bunu şu anda Varlık Fonu ile yürüteceğiz. Kalkınma bankalarından beklenen uzun vadeli, makul, ucuz, kolay erişilebilir finansman ihtiyacını Varlık Fonu ile gerçekleştireceğiz. Özellikle bu iş için dizayn edildi Varlık Fonu.
Yine normal piyasa şartlarında finanse edilemeyen uzun vadeli, makul fiyatlı yatırımların hayata geçirilmesine katkı sağlayacak. 20-30-40 yılda dönüş olacak bir yatırımın şu andaki araçlarla finanse edilmesi çok gerçekçi değil. Bunu biliyoruz. Ama bu ihtiyaç. Özellikle atılım yapabilmek için bu yatırımlara ihtiyacımız var. Bu yatırımların hayata geçirilmesi gerekiyor. Kalkınma bankacılığı bu nedenle önemli. Varlık Fonu bunu sağlayacak. Temel amacı budur. Yoksa kamu varlıklarının karşılık gösterilerek teminat ya da herhangi bir formatta kaynak sağlanması projesi değildir. Ya da özelleştirme projesi de değildir kesinlikle Varlık Fonu."
"Şu anda 34 yıl vadeli finansman paketi için görüşmelerimiz sürüyor"
Canikli, Varlık Fonu'nun yarı kamu özelliği olan müesseselerin güçlü bilançolarından yararlanarak ve bu bilançoları teminat göstererek 40 yıl gibi çok uzun vadeli finansman ihtiyacı için kullanılabileceğini belirterek, şunları söyledi:
"Şu anda görüştüğümüz bir finansman paketi var onun vadesi 34 yıl olacak 10 yılı ödemesiz. Şu anda Türkiye'nin uluslararası piyasalardan borçlandığı maliyetin çok daha altında olacak. Şu anda dolar bazında yatırımcı yüzde 5-6 ile ancak borçlanabiliyor. Bu yüzde 3'ün altına inecek bu modelde. Bunu sağlayabilecek olan bir mekanizma. O şartlarda uluslararası piyasalardan finansman sağlayabilmesi için yönetim tarzının son derece esnek olması, son derece yönetilebilir bir model olması gerekiyor.
O finansman ihtiyacını sunacak grupların ilgisini cezbedecek bir bilanço büyüklüğüne sahip olması gerekiyor. Yapmaya çalıştığımız sadece bu. Ve bununla ilgili de ilk etap görüşmeler şu anda devam ediyor. İnşallah takvim vermeyelim ama kısa zamanda sonuçlanacak uzun vadeli hem de düşük maliyetli finansman. Burada Varlık Fonu bir aracı pozisyonda olacak. Nihayetinde bu finansmana iyileştirilmiş şartlarla size aktaracak."
"Kıdem tazminatı düzenlemesinde işçilerin kaybı olmayacak"
Canikli, kıdem tazminatına ilişkin düzenlemenin üretim ve sanayinin içindeki gizli tehdidi, yükü ve korkuyu ortadan kaldıracağını belirterek, bu düzenlemenin firmaların öngörülebilirliğini artıracağını söyledi.
Düzenlemenin hayata geçmesiyle Türk şirketlerin uluslararası piyasalarda değerinin artacağını dile getiren Canikli, kıdem tazminatında işçilerin haklarında hiçbir kaybının olmayacağını, düzenlemeyi hayata geçirirken tüm tarafların görüşlerini alarak hareket ettiklerini anlattı.
Canikli, finans enstrümanlarının çeşitlendirilmesinin önemine değinerek, gayrimenkul sertifikası uygulamasını hayata geçirdiklerini, bunun çok önemli bir proje olduğunu aktardı.
"Yeni bir enstrüman üzerinde çalışıyoruz"
Canikli, hem finansman çeşitliliğini artırmak hem de yeni finansman imkanları bulmak amacıyla yeni bir enstrüman üzerinde çalıştıklarını ve sona geldiklerini belirterek, bunun ismine "banka senedi" dediklerini bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Canikli, banka senedi ile bankaların aktiflerini herhangi bir formatta menkulleştirerek piyasaya arz edebileceğini dile getirdi.