Boruların başı ve sonu
Argoda bir tabir vardır: “Boru mu bu?” diye. Karmaşık meseleleri basite indirgeyenlere “Bu meseleyi hafife alıyorsunuz o kadar da basit değil” demenin Türkçemizdeki kısa yoludur. Geçen haftalarda basit olmayan bir boru meselesinden; enerji dağıtımı borularından bahsetmeye başlamıştık. Her borunun olduğu gibi bu boruların bir başlangıcı, bir sonu ve de bir güzergâhı var. Başı enerji yataklarının sahibi ülkeler. Bunlar arasında bizi birinci derecede ilgilendirenler doğal olarak bizim üç tarafımızda olanları. Sonu enerji yatakları olmayan ama büyük enerji gereksinimi olanlar. Bunlar arasında bizi birinci derecede ilgilendiren AB. Geçen haftalarda ABD’nin enerji ticaretinin dolarla yapılması dışında bir sıkıntısı olmadığını, AB’nin ise güvenli, ucuz ve düzenli bir enerji akımına ihtiyacı olduğunu izah etmiştim. Enerji ticaretini dolarla yapmak istemeyen (de-dolarizasyon taraftarları) ABD’nin umuru, AB’nin değil. Enerjinin AB’ye güvenli ve düzenli akımını önlemeye niyetli herkes AB’nin umuru. Hem de-dolarizasyon isteyen hem de AB’nin düzenli enerji tedarikini tehdit edenler hem ABD’nin hem de AB’nin hiddetini gördüler, görüyorlar ve görecekler. Türkiye iç didişmeleri bırakıp elindeki kozu çok dikkatli oynamalıdır.
Geçen hafta Türkmenistan – Afganistan – Pakistan - Hindistan (TAPI) ve İtalyan ve Yunan doğal gaz boru sistemlerini birbirlerine bağlayacak Poseidon projelerinden bahsetmiştim. Önümüzdeki Şubat ayında Kahire’de SUMED toplantısı yapılacak (Suez-Mediterranean.) Bu toplantının Mısır’da bulunan geniş gaz rezervlerinin AB’ye nasıl ulaşacağını tartışacağı belli. Daha da var. Sözgelimi Azerbaycan’dan Rusya’ya gaz taşıyacak hat Rusya için stratejik önemde. Bu hatta Ruslar Mozdok – Makhachkala – Kazi Magomed pipeline Azeriler ise Kazi Magomed – Novo Filya veya Bakü - Novo Filya hattı adını veriyorlar. Hat 13 milyar metre küp kapasitede ve Mozdok’da Kafk as-Moskova hattına bağlanıyor. ‘Sibirya’nın Gücü’ hattı bir diğer yeni gelişme. Yılda 30 milyar metre küp gazı Rusya’dan Çin’e taşımak için önerilen boru hattına Altay boru hattı iki ülkenin gazın kaça satılacağı konusunda anlaşamaması nedeniyle 2006’dan beri beklemedeydi. Rusya ve Çin 2013 yılında nihayet anlaştılar ve projeyi Sibirya’nın Gücü adı altında yenilediler. Bu anlaşmalar iki ülkenin başka alanlarda da işbirliğine gideceklerinin bir işareti olarak değerlendirilmeli. Rus gazını Avrupa’ya taşıyacak bir başka öneri de Güney Akıntısı adı verilen boru hattı. Aralık 2012 tarihinde inşaatına başlanan hat gazı Karadeniz üzerinden Bulgaristan’a ve Sırbistan, Macaristan, Slovenya üzerinden de Avusturya’ya taşıyor. Türkiye 2011 yılında hattın kara sularından geçebileceği iznini verdi ama Rus gazına bağımlı kalmak istemeyen AB bu hatta karşı çıkmaya devam ediyor. NordStream adı verilen sistem Baltık Denizi Rusya’dan Almanya’ya gaz taşıyor. Hat Rusya, Finlandiya, İsveç, Danimarka ve Almanya üzerinde. İki adet 1,224 kilometrelik borudan oluşuyor ve Rusya ve AB arasındaki en önemli hat olarak görülüyor. Önümüzdeki elli yıl süresince yılda 50 milyar metre küp gazı nakledebilecek kapasitede inşa edilmiş. NordStream Almanya ve Rusya arasındaki ilişkilerde kritik olarak önemseniyor ve Rusya’ya AB nezdinde güç kazandırıyor. ABD’nin desteklediği bir proje olarak tanıtılan Güney Kafk as Doğalgaz Koridoru ise Şahdeniz2 projesi kapsamında üretilen doğalgazı Türkiye’den Avrupa’ya taşıyacak. Bakü-Tifl is-Ceyhan Petrol Boru hattı ile aynı güzergâhta olan yeni boru hattı, Türkiye’de Trans Anadolu Boru Hattı (TANAP) ile birleşecek. Gaz, Türkiye’den Avrupa’ya ise Trans Adriyatik Boru hattı ile taşınacak. Kafk asya’yı Bakü – Tiflis - Ceyhan projesinin Akdeniz’e, Bakü – Tifl is - Erzurum projesinin Anadolu’ya, Güney Gaz Koridoru Projesi ve TANAP’ın da Balkanlara bağladığı ileri sürülüyor. Bu konudaki anlaşma geçenlerde imzalandı. Beyaz Akım projesi olarak da bilinen Gürcistan – Ukrayna - AB boru hattı Hazar Denizi doğal gaz rezervlerinin Romanya ve Ukrayna’ya oradan da Merkezi Avrupa ülkelerine ulaştırılmasını öngörüyor. AB tarafından bir başka Avrupa için değerli proje olarak nitelendirilen Beyaz Akım boru hattı projesinin Türkiye’nin Hazar bölgesi gaz rezervlerinin Avrupa’ya taşınmasında kendisine bir nevi monopol statüsü yakıştırması üzerine Azerbaycan tarafından önerilmesi ilginçtir. Çin’in ilk direkt petrol ithal hattı Kazakistan - Çin hattı. Bu hat Çin’in Orta Asya’daki komşularıyla ilişkilerini geliştirmesi bakımından önemli görünüyor. Bu bağlamda Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın (SCO) hızla büyümesi dikkat çekiyor. 25 Ocak 2014 tarihinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin Şanghay beşlisine katılması halinde AB sevdasından vazgeçebileceği tehdidi geçen hafta değindiğim politik parametrelerin neresine uyuyor bilmiyorum. Sizin anlayacağınız dostlar Global bir boru ağı yukarıda değindiğim AB, ABD, Rusya, Çin ve üretici / tüketici ülkelerin gölgesi altında tüm hızıyla kuruluyor. Bu hattın başı ve sonu belli. Güzergâhı ise aralarında Türkiye’nin de olduğu bir çok ülke. Bu gölgenin ve üzerinden boru geçen - geçecek ülkelerin Türkiye tarafından iyi incelenmesi ve işbirliklerinin bu açıdan ülke menfaatleri neyi gerektiriyorsa ona göre kurulması gerekiyor. Devam edeceğiz.
Rönesans ve sanayi devrimini ıskalamış bu topraklardaki en önemli başarımız olan Cumhuriyetimizin 91. yıldönümü hepinize kutlu olsun.
Sağlıcakla kalın.