Avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin vergilendirilmesi

Recep BIYIK
Recep BIYIK VERGİ PORTALI [email protected]

Bağımsız çalışan avukatların kazançları serbest meslek kazancıdır. Avukatın, işverene tabi ve belli bir işyerine bağlı olarak çalışması durumunda elde ettiği gelir ise ücrettir.Avukatılarn ücretli olarak çalışması durumunda, önemli bir vergileme konusu yoktur. 

Serbest çalışan avukatların, müvekkillerine verdikleri hizmetler nedeniyle bunlardan elde ettikleri gelirlerin vergilemesinde de önemli bir sorun yoktur. Varsa da bu sorunlar bütün serbest meslek erbabının vergileme sorunlarından farklı değildir. Serbest çalışan bir doktorun veya muhasebecinin vergileme sorunları neyse, avukatların sorunları da aynıdır. 

Avukatlık Kanunu düzenlemelerine göre, avukatlar sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti yanında, dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti nedeniyle de gelir elde etmektedir.

Bu gelir grubunun, vergileme açısından birçok özelliği vardır. Hem stopaj ve katma değer vergisi uygulaması, hem de belge düzeni konuları tartışmaya değer.Kanun gereği, dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücretin, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsubu veya haczedilmesi mümkün değildir.

Uygulamada vekâlet ücretini ödeme şekilleri

Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı / alacaklı taraf avukatına ödenmesi gereken vekâlet ücreti, aşağıdaki şekilllerden birisiyle ödenebilmektedir:

-Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden ödeme.
-Bizzat karşı / borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini elden veya banka havalesi ile ödemesi.
-Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı borçlu taraftan alınan vekâlet ücretini avukata ödemesi.

Stopaj uygulaması

Hangi ödemelerin stopaja tabi olduğu ve stopaj yapmak zorunda olanlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde sayılmıştır. 
Serbest meslek ödemeleri stopaja tabidir. Dolayısıyla, davayı kaybedip karşı taraf avukatına ödeme yapmak zorunda olanların, bahsedilen madedede sayılan kişi ve kurumlardan olması durumunda, yapılan ödemeden gelir vergisi stopajı yapması gerekmektedir.

Ödemenin:

-Avukata doğrudan yapılması,
-Avukata ödenmek üzere mahkeme veya icra veznesine ödenmesi,
-Yargılama giderleriyle birlikte davayı kazanan tarafa doğrudan ödenmesi ve davayı kazanan tarafın da bu vekalet ücretini avukata ödemesi,
stopaj uygulaması açısından önemli değildir.

Katma Değer Vergisi uygulaması

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde, karşı taraf avukatına ödenen vekalet ücretlerinin vergilemesi konusunda yeterli açıklama yapılmıştır.

Tebliğde yapılan açıklamaya göre, mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi Katma Değer Vergisi'nin konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden Katma Değer Vergisi hesaplayıp ayrıca gösterirler.

Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan katma değer vergisi, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir.

Belge düzeni

Vergi Usul Kanunu’na göre, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlemesi ve bir nüshasını müşteriye vermesi gerekir.

Karşı taraf avukatına yapılan ödemelerde belge düzeninin nasıl olması gerektiği 356 ve 375 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri'nde açıklanmıştır.

Tebliğlerde yapılan açıklamaya göre, icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenmesi ve bir nüshasının ödemeyi yapan memura verilmesi gerekir.

Dikkat edileceği üzere Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri makbuzun borçlu adına düzenlenmesini istemektedir. Oysa yukarıda özetlenen Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği makbuzun davayı kazanan adına düzenlenmesini istemektedir. Görüldüğü kadarıyla iki tebliğde yer alan açıklama birbiriyle çelişmektedir.

Bu çelişkinin nasıl açıklanacağı konusunda kesin bir kanaatim yok. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri'nde avukatlık ücretlerinin avukata ödenmek üzere mahkeme veya icra veznesine ödendiği, bunların da ödemeyi avukata yaptığı durumlar için bir düzenleme yapıldığını, bu durumda makbuzun ödemeyi yapan mahkeme veya icra dairesine ya da sürecin dışında olan davayı kazanan adına değil borçlu adına düzenlenmesi gerektiğini söylendiğini tahmin ediyorum.

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde ise yargılama giderleriyle birlikte avukatlık vekalet ücretlerinin davayı kazanan tarafa ödendiği durum için bir yorum yapıldığını düşünüyorum.

Sonuçta şunu söylemek mümkün müdür? Avukat vekalet ücretini davayı kaybeden taraftan doğrudan alıyorsa veya mahkeme ya da icra dairesinden alıyorsa davayı kaybeden, kendi müvekkili aracılığıyla alıyorsa davayı kazanan adına düzdenlemesi gerekmektedir. İki tebliğde yer alan düzenleme ve açıklamaları olduğu gibi dikkate alırsak, bu soruya “Evet” diyebiliriz.

Makbuz kimin adına düzenlenirse düzenlensin, sonuçta avukatın hasılatı serbest meslek makbuzuna bağlanmakta, ödemeden de gelir vergisi stopajı yapılmaktadır. Ne vergi tutarı ne de belge düzeni açısından bir sorun görülmemektedir.

Ancak yine de tebliğler arasındaki özünde veya görümüşte var olduğu düşünülen çelişki gerçekten varsa, fırsat olduğunda giderilmesinde yarar vardır. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar