6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun şirketler topluluğu hükümleri u
VERGİ PORTALI / İlke TÜREYEN
[email protected]
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Yeni Türk Ticaret Kanunu (Yeni TTK) günümüzde de çok yaygın olan ve birden çok sermaye şirketinin hâkimiyet ilişkisi temelinde oluşturdukları "şirketler topluluğu" müessesesini hüküm altına alarak, Türk hukukunda bir boşluğu doldurmuştur. İlgili hususlar yeni TTK içinde 195 ila 210'uncu maddeler arasında düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde hâkim ve bağlı şirketlerin yerine getirmek zorunda oldukları bazı raporlama yükümlülükleri yer almaktadır. Söz konusu raporlama yükümlülüklerinin şirketlerce yerine getirilebilmesi için öncelikle hâkimiyetin ve hâkim şirket ve bağlı şirketlerin Yeni TTK'da düzenlenen hâkimiyet kriterleri uyarınca tespit edilmesi gerekmektedir.
Hâkimiyet kavramı
Hâkimiyetin varlığından söz edebilmek için, yeni TTK madde 195 uyarınca (i) bir ticaret şirketinin, başka bir ticaret şirketindeki oy haklarının çoğunluğuna sahip olması veya (ii) yönetim kurulunda karar aldırabilecek çoğunluğa sahip olması veya (iii) bir sözleşme ile kendi oy hakları yanında diğer pay sahiplerinin oy haklarını kullanması veya (iv) bir sözleşme ile hâkimiyet altında (hâkimiyet sözleşmesi) tutması gerekmektedir. Bir ticaret şirketinin başka bir ticaret şirketinin paylarının çoğunluğuna veya onu yönetebilecek kararları alabilecek miktarda paylarına sahip bulunması, birinci şirketin hâkimiyetinin varlığına karinedir. Bu durumda hâkim şirket ana şirket, bağlı şirket ise yavru şirket konumundadır.
Tam hâkimiyet: Yukarıdakilerin yanı sıra, yeni TTK'nın 203'üncü maddesinde tam hâkimiyet kavramına yer verilmiştir. Söz konusu madde uyarınca bir ticaret şirketi bir sermaye şirketinin paylarının ve oy haklarının doğrudan veya dolaylı olarak yüzde yüzüne sahipse, tam hâkimiyetin varlığından söz edilebilecektir. Tam hâkimiyetin yeni TTK'da ayrıca düzenlenmesinin sebebi bağlı şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumlulukları açısından farklı bir düzenlemeye yer verilmiş olmasıdır.
Birlikte hâkimiyet: Bu noktada üzerinde durulması gereken bir diğer husus ise birlikte hâkimiyet kavramıdır. Birlikte hâkimiyet, hâkimiyetin birden çok kişi tarafından kullanılmasıdır. Birlikte hâkimiyetin kurulması için açık bir sözleşme yapılması şart değildir. Şirket yönetimi konusunda ortak bir mutabakat sağlanması suretiyle hâkimiyetin ortaklaşa kullanılmasının da birlikte hâkimiyeti sağladığı söylenebilir. Örneğin şirketin yönetimi konusunda ortak bir tavır benimsenmesi halinde; yani, şirket paylarının %40'ına sahip olan pay sahibi A ile %60'ına sahip olan pay sahibi B'nin yönetimde eşit derecede söz hakkı sahibi olması halinde, hâkimiyetin ortaklaşa kullanıldığından söz edilebilir. Yukarıda bahsedilen kriterler uyarınca hâkimiyetin ve hâkim şirket ile bağlı şirketlerin tespit edilmesi durumunda şirketler topluluğunun varlığından söz edilebilecektir.
Raporlama Yükümlülükleri
Şirketler topluluğu yapısının tespiti halinde yukarıda da bahsedildiği üzere bağlı şirket yönetim kurulu üyelerinin yeni TTK şirketler topluluğu hükümleri kapsamında yerine getirmesi gereken bir raporlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Yeni TTK'nın 199'uncu maddesi uyarınca bağlı şirketlerin yönetim kurulları, topluluk içi ilişkiler konusunda bir rapor hazırlamak ve varılan sonuçları pay sahiplerine açıklamakla yükümlüdür.
Bağlılık raporu, bağlı şirketin yönetim kurulu tarafından hazırlanır, şirketin hâkim ve diğer bağlı şirketlerle ilişkileri hakkında bilgi içerir. Raporun amacı, bağlı şirketin topluluk şirketleri ile ilişkilerinin değerlendirilmesi ve özellikle 202. maddede öngörülen denkleştirme yükümü bulunup bulunmadığı konusunda pay sahiplerine değerlendirme sunulmasıdır.
Bağlı şirket yönetim kurulu tarafından hazırlanacak raporda şirket açısından ticari sır niteliğinde bilgiler olacağı düşünülerek, raporun tamamının ifşası aranmamaktadır. Yalnızca rapordaki bilgilere dayanılarak, yönetim kurulunun "hukuki işlemin yapıldığı veya önlemin alındığı veya alınmasından kaçınıldığı anda kendilerince bilinen hal ve şartlara göre her bir hukuki işlemde uygun bir karşı edim sağlanıp sağlanmadığı ve alınan veya alınmasından kaçınılan önlemin şirketi zarara (kayba) uğratıp uğratmadığı" konusundaki değerlendirmesini açıklaması istenmiştir. Raporun sonuç kısmında yer alan bu değerlendirme, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporuna alınarak olağan genel kurula sunulacaktır. Zira 28 Ağustos 2012 tarih ve 28395 sayılı Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik'te (Faaliyet Raporu Yönetmeliği) şirketler topluluğuna bağlı bir şirketin yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunda aşağıdaki hususlara yer vereceği düzenlenmiştir;
- Hâkim şirketle, hâkim şirkete bağlı bir şirketle, hâkim şirketin yönlendirmesiyle onun ya da ona bağlı bir şirketin yararına yaptığı hukuki işlemler ve geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketin ya da ona bağlı bir şirketin yararına alınan veya alınmasından kaçınılan tüm diğer önlemler,
- Yukarıda bahsedilen hukuki işlemin yapıldığı veya önlemin alındığı veyahut alınmasından kaçınıldığı anda kendilerince bilinen hal ve şartlara göre, her bir hukuki işlemde uygun bir karşı edim sağlanıp sağlanmadığı ve alınan veya alınmasından kaçınılan önlemin şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, şirket zarara uğramışsa bunun denkleştirilip denkleştirilmediği.
Aynı şekilde yine Faaliyet Raporu Yönetmeliği'nin 15'inci maddesinde şirketler topluluğunda hâkim şirketin faaliyet raporlarında da, aşağıda belirtilen hususların yer almasının zorunlu olduğu belirtilmiştir:
- Bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmi beşini, otuz üçünü, ellisini, altmış yedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olunduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde bu durum ve gerekçesi,
- Topluluğa dâhil işletmelerin ana şirket sermayesindeki payları hakkında bilgiler,
- Konsolide finansal tabloların hazırlanması süreci ile ilgili olarak topluluğun iç denetim ve risk yönetimi sistemlerine ilişkin açıklamalar,
- Yönetim organı üyelerinden birinin talep etmesi halinde, kanunun 199'uncu maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen raporun sonuç kısmı.
Şirketler topluluğunda şirketlerin raporlama ilişkilerini ve söz konusu raporların amaçlarını düzenleyen 199'uncu maddeye aykırı davranılması halinde, Yeni TTK'nın 562'nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği 200 günden az olmamak üzere adli para cezası düzenlenmiştir.
Sonuç
Yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında hem bağlı şirket hem de hâkim şirketin Yeni TTK ile düzenlenen şirketler topluluğu hükümleri uyarınca yerine getirmesi gereken bazı raporlama yükümlülükleri bulunmaktadır.
Henüz teoride kalan söz konusu raporlama yükümlülükleri ve Yeni TTK ile getirilen diğer şirketler topluluğu düzenlemeleri şüphesiz uygulama ile netleşecek ve düzene oturtulacaktır.
Kaynak
1) Tam hâkimiyet halinde, hâkim şirketin yönetim kurulu, topluluğun belirlenmiş ve somut politikalarının gereği olmak şartıyla, kaybına sebep verebilecek sonuçlar doğurabilecek nitelik taşısalar bile, bağlı şirketin yönlendirilmesine ve yönetimine ilişkin talimat verebilir ve bağlı şirketin organları bu talimata uymak zorundadır.
2) Yeni TTK madde 199- (1) Bağlı şirketin yönetim kurulu, faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin hâkim ve bağlı şirketlerle ilişkileri hakkında bir rapor düzenler. Raporda, şirketin geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketle, hâkim şirkete bağlı bir şirketle, hâkim şirketin yönlendirmesiyle onun ya da ona bağlı bir şirketin yararına yaptığı tüm hukuki işlemlerin ve geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketin ya da ona bağlı bir şirketin yararına alınan veya alınmasından kaçınılan tüm diğer önlemlerin açıklaması yapılır. Hukuki işlemlerde edimler ve karşı edimler, önlemlerde, önlemin sebebi ve şirket yönünden yarar ve zararları belirtilir. Zarar denkleştirilmişse, bunun faaliyet yılı içinde fiilen nasıl gerçekleştiği veya şirketin sağladığı hangi menfaatlere ilişkin olarak bir istem hakkı tanındığı ayrıca bildirilir.
2) Rapor, doğru ve dürüst hesap verme ilkelerine uygun olmalıdır.
3) Yönetim kurulu raporun sonunda şirketin, hukuki işlemin yapıldığı veya önlemin alındığı veya alınmasından kaçınıldığı anda kendilerince bilinen hâl ve şartlara göre, her bir hukuki işlemde uygun bir karşı edim sağlanıp sağlanmadığını ve alınan veya alınmasından kaçınılan önlemin şirketi zarara uğratıp uğratmadığını açıklar. Şirket zarara uğramışsa, yönetim kurulu ayrıca zararın denkleştirilip denkleştirilmediğini de belirtir. Bu açıklama sadece yıllık faaliyet raporunda yer alır.
3) Hâkim şirketin bağlı şirkete verdiği talimat sonucu yapılan bu tip hukuki işlemlerden dolayı bağlı şirket bünyesinde bir takım kayıplar doğmuş olması halinde, söz konusu kayıpların karşılanması amacıyla, hâkim şirket bağlı şirketin kaybını denkleştirmek zorunda olacaktır. Denkleştirme yükümlülüğüne aykırı davranılması halinde kayba uğrayan bağlı şirketin her bir pay sahibi ve bu şirketin alacaklıları hem hâkim şirketten hem de onun kayba sebep olan yönetim kurulu üyelerinden şirketin zararını tazmin etmelerini isteyebilecektir. Alacaklılar da aynı şekilde şirket iflas etmemiş olsa bile, şirketin zararının şirkete ödenmesini isteyebilirler. Denkleştirmenin nasıl yapılması gerektiği konusunda 202. maddenin gerekçesinde denkleştirmenin bağlı şirkete yarar ve bir avantaj tanınması gibi kaybın giderilmesini sağlayacak bir karşılığa ilişkin olabileceği belirtilmektedir. Bağlı şirket tarafından verilen bir garanti ve kefaletin karşı bir garanti yahut kefalet yahut avalle güvence altına alınması, herhangi bir marka yahut lisans kullanma hakkı tanınması, herhangi bir ücret talep edilmeden araştırma ve geliştirme hizmeti verilmesi, know-how verilmesi, personele staj ve eğitim imkanı sağlanması, pazarlama ağından yararlandırılması, denk değerde bir taşınmazın devri, madde gerekçesinde hâkim şirket tarafından yapılabilecek denkleştirme kalemlerine örnek olarak belirtilmiştir.
4) Yeni TTK madde 199/4 - Hâkim şirketin her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu başkanından; bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile üç aylık hesap sonuçları, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hâkim ve bağlı şirketlerin pay sahipleri ve bunların yakınlarıyla ilişkileri; yaptıkları işlemler ve bunların sonuç ve etkileri hakkında, özenli, gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine göre düzenlenmiş bir rapor hazırlattırıp yönetim kuruluna sunmasını ve bunun sonuç kısmının yıllık rapor ile denetleme raporuna eklenmesini isteyebilir. Bağlı şirketler, red için yoruma yer bırakmayacak açıklıkta bir haklı sebebin varlığını ispat edemedikleri takdirde, bu raporun hazırlanması için gerekli olan bilgi ve belgeleri hâkim şirketin bu işle görevlendirilen uzmanlarına vermekle yükümlüdürler. İstemde bulunan yönetim kurulu üyesi, bunu bir üçüncü kişinin yararlanması amacıyla yapmışsa bunun sonuçlarından sorumlu olur.